Lucy Boynton’ın Güzellik Sırları
Lucy Boynton gerçek bir güzellik yıldızı. Küt saç kesiminden cesur, sanatsal veya ışıltılı kırmız halı makyaj görünümlerine kadar her detayı çok iyi planlıyor. Asla kirpikli, retro esintili bir makyajzan veya iyi yerleştirilmiş bir saç aksesuarından çekinmiyor. En son ekran dışı rolü, yeni sonbahar kokusu Eau de Parfum Naturelle’nin yüzü olarak moda ve güzellik evi Chloé ile.
Boynton gibi, bu parfüm de geleneği bozuyor. Yüzde 100 doğal orijinal koku ve doğal olarak türetilmiş alkolden yapıldı; aynı zamanda vegan ve kısmen geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılmış bir şişeye yerleştirildi. Çevre bilincine sahip ve temiz bir lens aracılığıyla püskürtme ve koklama şeklimizi yeniden keşfetmeyi amaçlayan bir dizi yeni koku lansmanının en sonuncusu. Sedir, gül, neroli ve mimoza notaları ile taze, çiçeksi ve odunsu koku her gün kolayca kullanılabilir.
Yeni parfümü kutlamak için Boynton ile saç rengini nasıl bu kadar parlak tuttuğunu, kırmızı halı makyaj felsefesini ve bu “canlandırıcı” kokuyu neden sevdiğini tartışıyoruz.
Güzellik rutininiz geçen yıl nasıl değişti?
Çok basitleştirilmiş. Demek istediğim, güzellik rutininin dekoratif makyaj unsurlarını hemen kaldırmanız anlamında basitleştirilmiş ve böylece daha çok sağlık, bakım ve cildimi iyileştirme ile ilgili hale geldi. Ama şimdi, sanırım bunu biraz daha deneysel hale getirmeye çalışıyorum ya da daha gerçek bir rutin haline getirmeye çalışıyorum, bu yüzden daha fazla ürün araştırıyorum. Özellikle nem için olan her şey.
Güzellik idolleriniz ve ilham almak için aradığınız kişiler kimler?
Oldukça eklektik biriyim ve bu anlamda birlikte çalıştığım makyöz Jo Baker’dan her zaman etkilendiğimi düşünüyorum . Eskiden çok daha minimalisttim ve şimdi, biraz daha etkileyici görünümler için izlediğim filmlerden, sanattan veya moda şovlarından daha çok etkilendiğini düşünüyorum. Bu yüzden özellikle Tim Burton filmleri gibi bir şey izlediğimde, o estetiği çalmak ve onu güzel bir görünüme yönlendirmek istiyorum.
Kırmızı halı güzelliği için çok maceracı bir ruhunuz var. Biraz senin ve makyöz Jo Baker’ın görünüş üzerinde nasıl işbirliği yaptığından bahseder misin?
Süreç onunla çok eğlenceli. Her zaman inanılmaz derecede işbirlikçi oldu. Öyle bir sanatçı ki, yani geçmişi var ve sanat okuluna gitti. Yani bizim temelimiz bu. Ve makyaj sadece onun aracı. Ve onun sürecini görmek ve ilham aldığı eklektik kanalları görmek gerçekten ilginç. Her zaman nerede olduğumuzdan, ne yaptığımızdan, nereye gittiğimden ve hissetmek istediğim şekilden etkilenir – aynı zamanda dünyanın neresinde olduğumuzdan veya onun ne gördüğünden etkilenir.
Saç renginiz ve kesiminiz tam bir imza görünümü haline geldi. Saç bakımın nasıl?
Hepsi [kuaför] Jenny Cho. Onunla 2016’da bir fotoğraf çekiminde tanışmıştım ve uzun saç trendinden bıkmıştık. Sanırım saçımdan bıktım ve hemen oracıkta kesmeye karar verdi. Sanırım kısa saç da bu bir rengi korumaya yardımcı oluyor. Saçımı gerçekten kurtaran Olaplex No.3 kullanıyorum ve Christophe Robin Baby Blonde mavi saç maskesi harika oldu. Bu mor şampuanların çoğu, saç derinizde biraz leylak bırakabilir, bu da biraz eğlenceli ama her zaman istenen görünüm değil. Yıllarca bırakabileceğiniz Christophe Robin, bunu yapmaz; sadece her türlü sıcaklığı alır. Bu buz gibi sarışın görünümü gerçekten seviyorum.
Sizi bu koku projesine çeken ne oldu ve kokunun nesini seviyorsunuz?
Sadece onu seviyorum. Gerçekten hafif ve taze, ancak uzun süre kalıcı, bence harika bir parfümün anahtarı. Ama gerçekten moral veriyor. Kendimi ona çok ulaşırken buldum. Sadece biraz daha uyumlu ve zarif hissetmek istediğim günlerde, kapıdan çıkmadan önce kendinizi tamamlamanız için bu tür bir son not olduğunu düşünüyorum. Çantamda da küçük bir şişe taşıyorum ve gün boyunca bir çeşit tazelenip sıfırlanıyor. Bayıldım.
