
İletişimin moda sözlüğü
Moda! Birbirimizle kendi tanımlarımızı paylaşalım mı ne dersiniz? Herkes kendi moda tanımının kalıbını çıkarsın ve kendi öznel görüşleriyle yeniden şekillendirip en sevdiği köşeye yerleştirsin ya da isterse duvarda bir yer açsın. O halde herkes hazırsa haydi başlayalım. Benim tanımıma göre “MODA”; kelime anlamını araştırdığımızda öznel değerleri çok fazla taşıyan ucu görünmez bir deniz misali hayatımızda yaşayan, her şeyden etkilendiği gibi etki etme açıları toplamı etkilenme derecesinden büyük, zamansız, canlı ve dinamik bir varlık hatta bir karakter.
Moda lekeleri mi? Nasıl yani!
Dünya üzerindeki tüm ülkelere, şehirlere, insanlara, yaşanan olaylara baktığımızda üzerinde sadece döneminin değil her döneme etki eden kalıcı moda lekeleri barındırdığını görüyoruz. İnatçı, kalıcı ve iz bırakan, tasarımcısına göre ortaya çıkan bu moda lekeleri, geçmişten günümüze modanın tarihçesini oluşturan, “STİL” kavramıyla bizi tanıştıran, bakış açılarımızı yeniden yapılandıran, bilgi ve zevki uyumlu kılan ne çok şey yapmış hayatlarımızda. Kullanılan renkler, tasarımların şekilleri, tercih edilen aksesuarlar, her bir parçanın kombinlenmesi, vb… Her birimizin bugünkü moda anlayışına baktığımızda her dönemden yansımalar taşıdığını söylemek yanlış olmaz. Moda sözcüğü tek başına bir kültür, başına buyruk bir karakter, yaşı olmayan bir dönem, zamansız bir stil unvanlarını taşıyan sakin ama derin bir okyanus adeta. Peki, madem moda için bir karakter diye bahsettik, o halde modanın kendisine sorsak kendini tanımlar mısın diye bize ne söyler sizce? Bunun cevabını gerçekten merak ediyorum. Belki, sadece “BENLİK!” Katıksız, bağımsız, zamansız, ucu açık bir “BEN OLMA” arzusu. Tabi bu sadece benim yorumum, dedim ya modanın kendisine sormamız lazım.
Kriz ve moda düellosu
Yazının başında moda için hem etkileyen hem etkilenen canlı bir varlık demiştik. Nasıl oluyor da nefes almayan bir varlık canlı olabiliyor? Bunu şöyle açıklamak istiyorum. Etrafınıza dikkatlice bakın. Hem neler olup bittiğine hem de insanların neler yaptığına. Ama bunu yaparken aynı anda insanların neler hissettiklerine de dikkat etmeye çalışın.
Kafalar biraz karıştı sanırım! Hemen örneklendirelim…
Rivayetlere göre, çok eskiden kriz zamanlarında kadınların ısrarla kırmızı rengi tercih ettikleri söylenirdi. Krizin başladığı andan bittiği ana kadar ısrarla ya kırmızı ruj sürer ya kırmızı oje tercih eder ya da kırmızı kıyafet giydikleri ve bunu bir alışkanlığa dönüştürdükleri anlatılırdı. Bunun sebebi olarak da kırmızının pozitif ve canlı renk grubuna ait olması ve insanları psikolojik olarak motive ederek yaşadıkları zor zamanların geçeceğine, her şeyin güzel olacağına ve olumlu kapılar açılması için mücadeleci tavırlarda olmaları gerektiğine inandırması yani insanları psikolojik olarak güçlendirmesi gösterilirdi. Evet gerçekten de öyle değil mi? Ne zaman yaz mevsimi gelse havanın sıcağından, her yerin rengarenk oluşundan kendimizi daha iyi hissederiz psikolojik olarak. Tüm renkler canlıdır ve sıcağın verdiği rehavet yerini enerjik bir mentaliteye bırakır. Ya da kış mevsiminin o kasvetli, buz gibi soğuk ve cansız havasında canlı renk grubundan giyindiğimizde havanın ruhumuzda yarattığı mutsuzluk yerini enerjik ve pozitif hissetmenin sıcacık kollarına bırakır.
Gelen kutusu: Moda!
Sadece bununla da sınırlı değil modanın etkileri…. Modanın asırlardır gizli bir iletişim dili olduğundan haberdar mısınız? Evet özellikle günümüzde moda haftalarında, özel gecelerde, dünyaca ünlü etkinliklerde, birçok ünlü ismin üzerinde, tanınan simaların çoğu zaman günlük hayatlarında, siyasal toplantılarda ya da buluşmalarda, filmlerde, müzikallerde ve daha birçok alanda modanın sözle ifade edilemeyen bir çok düşünceyi anlatma aracı olarak tercih edildiğini, verilmek istenen mesajların moda aracılığıyla verildiğini, modanın sessiz konuşma dili olarak kullanıldığını cesurca görmekteyiz.
Lady Gaga’dan sizlere mesaj var!
Bunun dünya çapında örnekleri de mevcut. Örneğin, başarılı şarkıcı ve söz yazarı kimliğine şimdilerde oyunculuğu da ekleyen dünyaca ünlü yıldız Lady Gaga’nın hayatımıza girdiği ilk yıllarda tercih ettiği kostümlerde sahip olduğu siyasal ideolojileri, inanışsal görüşleri ve düşünceleri ek olarak uğruna savaşmaya değer olduğunu düşündüğü duyguları ve savunduğu ideaları destekleyen seçimler yaptığını ve bunları saç, makyaj, aksesuar ve kıyafet seçimleriyle adeta sembolize ettiğini, söylemek istediklerini, anlatmak istediklerini moda aracılığıyla ifade ettiğini söylemek mümkün.
Konuşan bir stil: Lady Di
Başka bir örnek ise tüm zamanların değişmez stil ikonu olan Lady Diana’nın ünlü REVENGE (intikam) elbisesi tüm kraliyet kurallarından arınmış olmasıyla hem İngiliz Kraliyet Ailesine hem Prens Charles’a karşı bir başkaldırı bir ben olma arzusunun sessizce dile getirilmiş hali idi. Her ne kadar akıllarda ünlü intikam elbisesi olarak kalsa da aslında intikam almaktan çok uzakta bir anlam taşıyordu. “Buraya üzüntülerle dolu hayatım boyunca ilk kez kraliyet zorunluluklarımdan, kraliyet zincirlerimden bağımsız sadece BEN OLARAK geldim, herkese tekrar merhaba ben Diana…” İşte sizlere iletişimin sessiz gücü ve moda dili. Yeter ki isteyin ve doğru zamanda doğru tercihler yapın. Bulunduğu kabın şeklini alabilen iletişimi saydam ve özgürce dile getiremediğiniz sizi ifade etmek için kullanabilirsiniz.
Coco Chanel: Moda’nın zamansız fikir ikonu
Hayatımıza bu kadar güçlü giren moda, her zaman önemli bir stil unvanıyla soyunu devam ettiriyor olacak. Yukarıda verdiğimiz tüm örnekler modanın stil anlayışına ciddi vurgular yapıyor. Yazımızı, moda’nın zamansız fikir ikonu Coco Chanel’den ilham alarak bitirelim mi? Ne diyor Coco Chanel, “Kendin Olmaya Karar Verdiğin An Güzelleşirsin”. Ve “Elbette aradığım buydu! Hedefim var olmayan bir stil yaratmaktı!”
O halde Coco Chanel’in bizlere bıraktığı stil mirasını kendi iletişim kabiliyetlerimizi kullanarak özgün ve özgür bırakmaya ne dersiniz? Unutmayın kendi moda dilimizi konuşmaya başladığımız an stilimize ses olabiliriz. Zamansız, şık ve içten…
Ben Melda Özen. Sizlerle hepimizin ama özellikle de kadınların vazgeçilmez ilgi alanı olan, her dönem mutlaka kendinden bir parça bulduğu “MODA” içerikli bir konu paylaşmak istedim. Dilerim okudukça beğenir ve kendinizden çok sayıda yegane parça bulursunuz. Düşüncelerinizi bekliyorum…
Sevgiler:)