
İyileştiren Besinler
Pelin Hasçalık
ALKALİ BESLENME
Belirli dönemlerde alkali beslenmeye yönelerek enerjinizi ve sağlığınızı en yüksek seviyeye çıkarmayı, ideal kilonuzla beraber gençliğinizi de korumayı deneyebilirsiniz. Diyetisyen, gıda mühendisi ve ödüllü şeflerin dahil olduğu Mealkaline, bilimsel beslenme yöntemleri doğrultusunda, kişilerin sağlık sorunlarını giderme odaklı alkali, medikal beslenme ve juice paketlerinin günlük üretimini ve dağıtımını gerçekleştiriyor. 18 farklı alkali ve medikal beslenme paketi ile soğuk sıkım juice setleri hücre yenilenmesine ve yüksek sıvı alımına yardımcı oluyor, özel formüllerle hazırlanan shot’lar iyileştirici etki gösteriyor.
Mealkaline beslenme ve diyet uzmanı Ezgi Çelik, beslenme biçimimizin sağlığımızı etkileyen en önemli etkenlerden biri olduğunu söylüyor: “Alkali beslenme, bilimsel tezlere dayanır ve asidik yiyecekleri alkali besinlerle değiştirerek bedenin pH dengesini korumayı hedefler. Düzenli alkali besinler tüketmek, vücudumuzdaki asit oranını azaltmamıza hizmet eder. Alkali beslenmenin takipçileri, kilo kaybına neden olan diğer diyetlerin aksine bu sistemi ‘vücudu iyileştiren bir beslenme’ olarak adlandırır. Alkali beslenme bir diyet değildir fakat düzenli uygulandığı takdirde kilo vermeyi destekler.
İyileşmeyle beraber, vücutta bulunan fazla kiloların verilmesi de kolaylaşır.” Alkali diyetin temel amacı, vücudun pH dengesini alkali tarafa kaydırmak ve orada tutmak. Bunu yapmak için asitli yiyecek tüketimini en aza indirmeli ve alkali besin miktarını artırmanız şart. Çelik, ideal alkali beslenme protokolünü şu şekilde özetliyor: “Beslenmenizin en az yüzde 80’i alkali ve en fazla yüzde 20’si asidik olmalı. Bu oran, 7,35-7,45 arasında sağlıklı bir pH dengesi elde etmenize yardımcı olacaktır.”
KOLAJEN ETKİLİ BESİNLER
Özellikle yaz aylarında güneşin etkisiyle vücuttaki kolajen kaybı hızlanabiliyor. Cilde kaybettiği kolajen gücünü kazandırmanın en ideal yoluysa besinleri doğal haliyle tüketmek. Kolajen deposu besiner, cildin bağ dokusunu yenilemek ve güçlendirmek üzere etki gösteriyor. Her gün bir kolajen kaynağı besin tüketmenin cilt için oldukça faydalı olduğunu söyleyen uzman diyetisyen Nilay Keçeci Arpacı, kolajen deposu doğal besinleri şöyle sıralıyor:
Cilt canlandırıcı kızılcık
Yaz mevsiminde güneş ışınlarına maruz kalmak, cildimizdeki kolajen dayanıklılığını azaltarak elastinin deforme olmasına neden oluyor. Bu noktada doğal besin güçleriyle cildi desteklemek gerekiyor ve listenin başında kızılcık geliyor. Yüksek antioksidan içeriğiyle ciltte herhangi bir zarar oluşturabilecek ajanları vücuttan uzaklaştırma özelliği bulunan kızılcık, cilt bariyerini destekleyen bir içeriğe sahip. Kolajen üretimini destekleyerek kendi görüntüsü gibi cildin de canlanmasını, parlamasını sağlıyor. Kalorisi oldukça az olan bu besini bir avuç kadar tüketebilirsiniz.
Bağ dokularını destekleyen pancar
Kolajen, vücudumuzda bulunan ve üretilen yapısal bir protein. Özellikle cilt sağlığımız için önemli olan bu proteinin artması için destek veren besinlerden biri de pancar. Cildin sarkmaması için bağ dokularını destekleyen kolajen miktarını vücutta sabit tutmak için pancara beslenme planınızda yer verebilirsiniz. Pancar, cildi yağlı hücrelerden ve toksinlerden arındırma konusunda da önemli bir güce sahip. İsterseniz etkisini artırmak için greyfurt ile karıştırıp meyve suyu yapabilir ve haftada bir gün tüketebilirsiniz.
Kolajen dayanıklılığını artıran taze kuşburnu
Ciltte var olan kolajenin dayanıklılığını artırma konusunda kuşburnu oldukça etkili. Daha sıkı ve dayanıklı bir cilt için kuşburnuna beslenme planında sık sık yer verilebilir. Özellikle taze kuşburnu ve çekirdekleri cildin elastikiyetini korumasını sağlar.
Nemli bir cilt için ebegümeci
Vücutta kolajen üretimi yaşın ilerlemesi gibi güneşin zararlı etkileriyle de azalabilir ve yavaşlayabilir. Ebegümeci gibi yeşil yapraklı sebzeler kolajen açısından önemli besin kaynakları. Ebegümeci, vücudun kolajen üretimini artırdığı gibi cildin nem dengesini sağlama konusunda da çok önemli. Güzel bir kolajen kaynağı olarak yaz aylarında haftalık beslenme planına eklenebilir.
Kolajen üretimini uyaran lor peyniri
Lor peyniri yüksek oranda prolin ve lisin amino asitlerini içerir ve bu maddeler kolajen oluşumunu hızlandıran özelliktedir. Lor peyniri, vücutta kolajenin doğal yoldan sentezlenmesini destekleyen önemli bir besin.
Cilde C vitamini sağlayan limon
C vitamini, kolajenin üretilmesi ve daha iyi emilebilmesini sağlar. Bunun için beslenme planınızda sık sık limona yer verebilirsiniz. Limon, yüksek antioksidan özelliği ile kolajen üretiminde önemli rol oynuyor.
Kolajen moleküllerini koruyan siyah üzüm
Vücutta kolajen seviyesi yeterli olduğunda cildimiz daha sıkı, gergin, genç bir görünüm alır. Yetersiz olduğunda ise cildin bağ dokularında elastikiyet kaybolur. Üzüm çekirdeği bir antioksidan deposudur. Siyah üzüm çekirdeği ise kolajen üretiminin artmasında ve cildin daha esnek olmasında oldukça etkilidir.