
Akışın İçinde: Burak Berkay Akgül
İstanbul’un en güzel anlarından birine tanıklık ediyoruz. Boğaz’ın eşsiz güzelliği, bizi olduğu gibi çekimi de etkisi altına alıyor. Akıp gidiyor zaman. “Merhaba” ile başladığımız sohbetimiz, “Ne kadar da güzel oldu” yorumlarıyla sonlanıyor. Destan dizisindeki performansı ile potansiyelini bir kez daha gün yüzüne çıkaran Burak Berkay Akgül’ü çekimimizin baş kahramanı olarak ilan ediyoruz. Çünkü eğlenceli, güler yüzlü ve oldukça motive edici. Verdiği dolu dolu enerji ile çekimin su gibi akıp gitmesini sağlıyor. Üstelik, bu onun ilk dergi çekimi! Onu yakından tanımak için hemen sohbete dalıyoruz. Kulak misafiri olmaya ne dersiniz?
Genç yaşta olmana rağmen, birçok projede yer alarak başarılı bir kariyere doğru hızlı bir tırmanıştasın. Attığın adımları düşündüğümüzde seni şekillendiren basamakları merak ediyoruz.
İnsanın zaman içinde kendini keşfetme süreci diyebilirim. Şu zamana kadar aldığım eğitimler, yaşadığım tecrübeler ve hayata karşı duyduğum merak beni bu yola getirdi. Bunun yanında doğru zamanda doğru insanlarla tanışmak, çalışmak da çok önemli.
Jeoloji mühendisliği eğitimi almanın arkasında ne yatıyor? Oyuncu olmayı daha önce aklına koymuş muydun yoksa okuduğun bölüm böyle bir karar almana mı neden oldu?
Aklımda zaten oyunculuk hep vardı. Gelecek planlarımı da buna göre yapmıştım. Jeoloji bölümüne özel bir ilgim yoktu. Tek hedefim İstanbul’da kalıp diğer yandan oyunculuk eğitimi almaktı.
Destan gibi önemli prodüksiyonu olan bir dizide rol alıyorsun. Senaryoyu okuduğunda, dönem dizisinde yer alma fikrine önyargılı yaklaşmış mıydın?
Çok sevdiğim yabancı dönem işleri var ve onları izlerken hep böyle bir prodüksiyonun içinde olmayı hayal etmiştim. Kostümleri, yaşayış biçimleri hep ilgimi çekti. Destanın senaryosunu okuduğumda da ülkemizde daha önce örneği olmayan bir iş olduğunu fark ettim. Bu da beni ayrıca heyecanlandırdı ve karar vermemi kolaylaştırdı.
Özellikle bazı sahnelerin ekstra yetenek istediğini söyleyebiliriz. Özel dersler aldın mı?
Sete girmeden yaklaşık 1.5 ay, haftanın yedi günü at, kılıç ve ok eğitimi aldım. Kendimi epey geliştirdim. Şu anda aksiyon sahneleri beni çok heyecanlandırıyor ve inanılmaz keyif alıyorum.
Sadece meslek hayatımızda değil günlük hayatımızda da kendimizi geliştirmek istediğimiz alanlar olabiliyor. Sen kendi karakterini düşündüğünde geliştirmen gereken özelliklerinin olduğunu söyleyebilir misin?
Her insanın kendini geliştirmesi gereken özellikleri olduğu gibi benim de var. “Özellikle bu huyuma tahammülüm yok ya da bu özelliğimi düzeltmem gerekiyor” dediğim bir durum ise yok. Zaman zaman, olaylara göre ya da yaptığım hatalardan çıkardığım sonuçlara göre dengeyi kendi içimde bulmaya çalışıyorum.
Elde edilen başarıların sonrasında çıtayı daha da yükseğe taşıyan hedefler oluşturmaya başlıyoruz. Senin de yurt dışında bir projede yer alma hedefin var mı?
Tabii ki. Hayallerim uçsuz bucaksız. Bunlar arasında yurt dışında kalıcı yer edinmek de var.
Son zamanlarda yeni nesil oyuncuların vitrinleri arasında sosyal medya da yer alıyor. Oradaki dünyanı nasıl şekillendiriyorsun?
Sanıyorum ki sosyal medya hepimizin günlük rutini haline geldi. Ne kadar karşı koymaya çalışsam da ayarını kaçırdığım zamanlar olabiliyor. Bir yandan da günün her saati güncel bilgilere hızlıca ulaşabilmemiz, sosyal medyanın avantajlı tarafını ortaya çıkarıyor. Beni pozitif etkileyen tarafına odaklanmaya çalışıyorum.
Ufak bir canlının hayatına dokunuşumuz bile kelebek etkisi yaratabiliyor. Sen ikili ilişkilerde nasıl bir profil çiziyorsun, daha çok hangi değerlere önem veriyorsun?
Kelebek etkisi dediğimiz şey gerçekten ince bir çizgi. Her zaman bunu düşünerek insan hareket etmese de, günün sonunda yaptığım şeyi büyük resimde görebiliyorum. İkili ilişkilerim de dahil biri benden yardım istemediği sürece kimsenin hayatına müdahale edecek bir öneride ya da zorlamada bulunmak istemem. Bazen yardım ettiğimizi düşündüğümüz yerde karşımızdakine zarar verebiliyoruz.
Stilini yakın markaja aldığımızda gömlek tutkunu aşikar bir şekilde fark ediyoruz. Stilin karakterinden ipuçları veriyor diyebilir miyiz?
İnsanın tercih ettiği stil parçası, o günün ruh halini, davranışlarımızı etkileyebiliyor. Özellikle salaş gömlekler. Sade, rahat ve etkileyici.
Sence birkaç sene sonra nasıl bir Berkay ile karşılaşacağız?
Seneye bu zamanlar aynı soruyu ben size sormuş olayım. Daha iyi bir yanıt olacaktır.
*Bu röportaj ALL dergisinin Temmuz-Ağustos 2022 167. sayısında yayımlanmıştır.
Röportaj Salih Devrim
Fotoğraf Mustafa Berber
Stil Editörü İrem Derya Kaplan
Saç ve Makyaj Şehrazat Naseri