2025 yeni bir neslin başlangıcı: ‘Gen Beta’ hakkında bilmeniz gerekenler
Yıl 2025 ve yeni bir nesil ismi doğdu: “Beta Nesli.” Bu hafta başında dünyanın dört bir yanındaki insanlar kutlamalar, gelenekler ve kararlarla yeni yılı karşılarken, Beta Neslinin ilk bebekleri dünyaya geldi.
Beta Neslinden önce, Alfa Nesli en genç nesildi. Kesin zaman dilimi konusunda ufak anlaşmazlıklar olsa da, Alfa Neslinin genellikle 2010 ile 2024 arasında doğan insanları içerdiği düşünülüyor. Ve daha eski nesillerde olduğu gibi, Alfa Nesli ve Beta Nesli yaşlandıkça analiz edilmeye devam edilecek.
Pew Araştırma Merkezi’ne göre, kuşak grupları genellikle yaşadıkları önemli olaylar ve teknolojik ve sosyal değişimler gibi paylaşılan biçimlendirici deneyimlerine göre değerlendirilir.
düşünce kuruluşunun başkanı Michael Dimock birkaç yıl önce yazdığı bir makalede, “Genç ve yaşlı yetişkinler belirli bir anda görüşlerinde farklılık gösterebilirken, kuşak grupları araştırmacıların, bugünün yaşlı yetişkinlerinin kendileri gençken belirli bir konu hakkında nasıl hissettiklerini incelemelerine ve görüşlerin yörüngesinin nesiller arasında nasıl farklı olabileceğini tanımlamalarına olanak tanır,” diyor.
Bazen sadece doğum yıllarına odaklanarak geniş insan gruplarını karakterize etmek sorunlu olabilse de özellikle ırk, cinsiyet, cinsiyet kimliği, engellilik ve sosyoekonomi gibi farklı faktörler göz önünde bulundurulduğunda kuşaklar genellikle belirli özellikler ve stereotiplerle tanımlanır.
Örneğin, 1946 ile 1964 yılları arasında doğan baby boomer’lar genellikle güçlü bir iş ahlakına sahip olma ve kariyerlerine adanmış olmalarıyla ilişkilendirilir. 1981 ile 1996 yılları arasında doğan milenyum kuşağı, yeni teknolojiyi benimsemeleri ve önceki nesillerden daha geç aile kurmalarıyla bilinir (birkaç etken rol oynar). Pew Araştırma Merkezi daha önce milenyum kuşağını takip eden Z kuşağının ırksal ve etnik açıdan en çeşitli nesil olduğunu söylemişti.
Yeni yılın başlamasının ve Beta kuşağı nüfusunun başlamasının üzerinden henüz bir hafta bile geçmedi, bu nedenle bu son kohortun çeşitli özellikleri hakkında daha fazla bilgi edinmek biraz zaman alacaktır.
GEN BETA NEDİR, HAKKINDA NE BİLİNİYOR?
McCrindle’a göre, Gen Beta’nın 2025 ile 2039 yılları arasında doğan bireyleri kapsadığı düşünülüyor. McCrindle, sosyal analist ve demograf Mark McCrindle tarafından kurulan bir araştırma kuruluşudur. McCrindle, Gen Alpha’ya ismini veren kişi olarak kabul edilir.
Kuruluş, web sitesinde yayınladığı bir gönderide, Gen Beta’nın 2035 yılına kadar küresel nüfusun %16’sını oluşturacağını tahmin ediyor. Gönderide, Gen Beta’nın “eğitimden işyerlerine, sağlık hizmetlerinden eğlenceye kadar yapay zeka ve otomasyonun günlük yaşama tamamen yerleştiği bir çağda yaşayacağı” belirtiliyor.
“Bu nesil, birçoğu ebeveynliklerinde uyum sağlamayı, eşitliği ve eko-bilinci önceliklendiren Y kuşağı ve daha yaşlı Gen Z ebeveynleri tarafından yetiştirilecek” diye ekleniyor. “Bu, Gen Beta’nın her zamankinden daha küresel düşünceli, toplum odaklı ve iş birlikçi olmasını sağlayacak. Yetiştirilme tarzları, sadece kolaylık için değil, aynı zamanda zamanlarının acil zorluklarını çözmek için de inovasyonun önemini vurgulayacak.”
Yazar ve kuşak araştırmacısı Jason Dorsey, geçen hafta yayınlanan bir makalede NBC News’e Gen Beta’nın yaşlandıkça iklim değişikliği endişeleriyle önemli bir şekilde başa çıkacağına inandığını söyledi.
“Gen Beta oy verecek kadar büyüdüğünde muhtemelen seçilmiş yetkililer olarak Gen Z’ye sahip olacağız,” dedi. “İklim değişikliği onlar için gerçekten büyük bir sorun olmaya devam edecek.”
NESİL YILLARI NASIL BELİRLENİR?
Neslin zaman aralığını tanımlamaktan veya nesil etiketi oluşturmaktan sorumlu tek bir kuruluş veya grup yoktur.
Örneğin, düşünce kuruluşu 2019’da dünya olayları ve siyaset gibi çeşitli faktörler nedeniyle 1996’nın milenyum kuşağı için uygun bir son yıl olduğunu belirlediğini söylüyor. En genç milenyum kuşağı üyeleri, 11 Eylül 2001’deki terörist saldırılarını kavrayabilecek kadar yaşlıydı, Pew Araştırma Merkezi ise “Z kuşağının çoğu üyesinin bu olayla ilgili çok az veya hiç anısı yok” diyor.
Yaş gruplarını ve nesilleri analiz etmek yararlı olabilirken (bazen nesiller arası sosyal medya savaşlarının nedeni olsa bile), her nesilde bulunan çeşitli bakış açılarını ve deneyimleri dikkate almak önemlidir.
