
Birbirinden güzel 2 yeni kitap
Her hafta kitap dünyasında yepyeni eserler raflardaki yerini alıyor ve okurları farklı diyarlara, hikâyelere veya bilgi dolu içeriklere davet ediyor. Bu yazıda, haftanın en dikkat çeken kitaplarını sizler için derledik. Yeni çıkanlar arasında kendi favorinizi bulmaya hazır olun ve okuma listenize ilham verin.
Oktan Erdikmen / Dünyanın En Vahşi Hayvanı
İnsan, yalnızca hayvanlara karşı değil, kendi türüne karşı da acımasızdır. Tarihten bilime, edebiyattan psikolojiye uzanan bu kitap; unutulmuş olaylar, deneyler, mitler ve tarihi anekdotlarla aynanın içinden size bakan kişinin derinliklerine iniyor. Akıllı Hans’tan, Zeigarnik etkisine; Strazburg dans vebasından, Schopenhauer’ın sarkacına; Salieri kompleksinden, Layka’nın trajik hikâyesine uzanan bu sürükleyici anlatı, insan doğasına dair çarpıcı gerçekleri gözler önüne seriyor.
Oktan Erdikmen, tarihin tozlu sayfalarındaki unutulmuş hikâyeleri bir araya getirirken, okuru yalnızca bilgiyle değil, derin düşüncelerle de baş başa bırakıyor. Okuduğunuzda dünyaya farklı gözlerle bakacak, “Acaba biz gerçekten de dünyanın en vahşi hayvanı mıyız?” diye soracaksınız. Hazır mısınız? Çünkü bu yolculuk, sadece başkalarına değil, kendinize de ayna tutacak.
Bahadır Erdem / Baba Oğul Hikâyeleri
Yılmaz, oğlunu ne kadar çok sevdiğini düşündü. Ona böyle kahkahalar attırmak çok hoşuna gidiyordu.
“Dur İnci Hanım, hiçbir şey yok korkma, çocuk çok istiyor, ne yapayım.”
“Evet baba, evet çok istiyorum, yaşasın, oley, uçucaz şimdi, havalara uçucaz, benim aslan babam.”
“İsterse istesin, çocuk o. Çocuk aklıyla mı hareket edeceğiz, bak vallahi bir şey olur, Allah aşkına yapma, ay hızlanma, korkuyorum.”
“Merak etme karıcığım” derken arabaya iyice gaz verdi. Bu arada gözü yokuşu kesen sokaktaydı. Yollar boştu. Kimsecikler görünmüyordu. Aslında tehlikeli bir iş yaptığının farkındaydı tabii ama kendisine olan güveni bu farkındalığın önüne geçiyordu. O yapardı. İstediğini başarırdı. Şimdi de hem oğlunu mutlu edeceğinden hem de herhangi bir kaza bela çıkmayacağından emindi. İnci’nin çığlıkları, sokağın boşluğunun kontrolü, her şey denetimi altındaydı. Arabanın gazına iyice yüklendi.
“Hadi baba uçur bizi, uçucaz şimdi uçucazzzz.”
Bahadır Erdem, yüreğinin çocuk yerinden doğan ilk edebi kitabı olan Baba Oğul Hikâyeleri’nde bir ailenin kökenlerine iniyor. Taşrada unutulmuş bir şehirde doğan Yılmaz’ın yaşam serüvenine babalar, anneler, büyükbabalar, büyükanneler, oğullar, halalar, teyzeler eşlik ediyor; hüzünler ve sevinçler de elbette…