Bronzlaşma ile ilgili 3 yanlış bilgi ve güneşten korunmak için 8 önlem
Uzmanlar kanser ve erken yaşlanmayı önlemek için cildi korumanın önemine dikkat çekiyor. Buna rağmen bronzlaşma ile ilgili hala yaygın olarak doğru sanılan bazı yanlış bilgiler var. Konu önemli. Çünkü örneğin Amerikan Dermatoloji Akademisi’nin (AAD) istatistikleri, cilt kanserinin ülkede en yaygın kanser olduğunu gösteriyor. Sağlık sitesi healthline’da bu konuya yer verdiği makalesinde, “UV ışınları genellikle güneş yanığı şeklinde cilde zarar verebilir. Hasar zamanla biriktikçe, insanlar erken yaşlanma yaşayabilir ve hatta cilt kanseri geliştirebilir” diyor. Güneşten korunmak sadece cilt için değil katarakta da yol açabileceği için de dikkat edilmesi gereken bir konu.
Konuda görüşlerine başvurulan Amerikan Dermatoloji Akademisi Başkanı Dr. Mark D. Kaufmann, “Eğer bronzlaşıyorsanız, kendinizi koruma konusunda iyi bir iş çıkarmıyorsunuz. Güvenli bronzluk diye bir şey yoktur. Ne zaman bronzlaşsan ya da yansan, cildindeki DNA’ya da zarar veriyorsun” görüşünde.
BRONZLAŞMA EFSANELERİ
Kurul onaylı dermatolog Dr. Elizabeth Bahar Houshmand ise bronzlaşma ile ilgili efsaneleri şöyle anlatıyor:
1- D vitamini almak için bronzlaşmanın gerekli olduğu düşüncesi
Houshmand bu konuda “Yeterli D vitamini almak için kendinizi cilt kanseri ve hızlandırılmış yaşlanma riskine sokmanız gerekmiyor. Doğru D vitamini seviyeleri, cilde zarar vermeden uygun diyet ve takviye yoluyla elde edilebilir” diyor.
2-Koyu tenlilerin güneşten korunmaya ihtiyacı yok düşüncesi
Houshmand koyu tenli insanların güneşten korunmaya ihtiyacı olmadığına dair yaygın bir kanı olduğunu, bunun da yanlış olduğunu söylüyor: “Daha koyu tenli insanlar hala cilt kanseri geliştirebilir ve fotoyaşlanma (tekrarlanan güneşe maruz kalmanın neden olduğu cildin erken yaşlanması) yaşayabilir. Bütün ten renklerinde bronzluk, cildinizdeki hasarı gösterir ve hasar cilt kanserine ve yaşlanmaya yol açar”.
3-Yalnızca UVB ışınlarının zararlı olduğu inancı
Houshmand ayrıca, birçok kişinin yalnızca UVB ışınlarının zararlı olduğuna inandığını kaydetti ve “UVB güneş yanığı ve cilt kanseri ile ilişkili tip olsa da, UVA yaşlanma ve kırışma ile bağlantılı olduğu için zararlıdır” diyor.
Housmand, 10 ve daha fazla solaryum kullanımının da riskli olduğunu söylüyor, 35 yaştan önce kişilerde riskin artabileceği görüşünü paylaşıyor.
GÜNEŞTEN EN İYİ NASIL KORUNULUR?
Dermatoloji profesörü Dr. Lawrence J. Green ise mümkün olduğunca giysi ve şapka giymeyi ve geniş spektrumlu SPF 30 veya daha yüksek bir güneş kremi kullanılması öneriyor.
Green’in tavsiyeleri şöyle:
1-Bir süre suda kaldıysanız veya terlerseniz, birkaç saatte bir yeniden uygulayın.
2-Doğrudan güneşte kalmamak için mümkün olduğunda bir güneş şemsiyesi altında kalın.
3-Spreyler havaya da gidebiliyor krem veya losyon güneş kremlerini tercih edin.
Ohio Eyalet Üniversitesinden dermatolog Dr. Susan Massick ise şu önerileri paylaşıyor:
4-Özellikle 10:00 ile 15:00 saatleri arasında güneşten kaçının.
5-Güneş koruyucularından en iyi sonucu almak için dışarı çıkmadan 20 dakika önce uygulayın.
6-Cimri davranmayın – güneşe maruz kalan alanlarda bir ila iki pinpon topuna eşdeğer miktarda uygulayın.
7-Yüzünüz, kulaklarınız, ensenizin arkası ve ayaklarınızın üst kısımları gibi hassas bölgeleri veya sırtınız gibi ulaşılması zor yerleri unutmayın.
8-UPF (ultraviyole koruma faktörü) kıyafetlerine ve kızarıklık koruyucu mayolar tercih edebilirsiniz.
9-Yüksek UVA ve UVB korumalı, yüksek kaliteli bir güneş gözlüğü alın. Tam koruyacak bir şapka takın.
