Doğal ışık: Yağmur Tanrısevsin
Onunla kurduğumuz samimi ve kalpten gelen bağ, asla tesadüf değil. Oyuncu Yağmur Tanrısevsin, en son rol aldığı Kalp Yarası’nın yanı sıra Adını Feriha Koydum, Güneşi Beklerken, Kaçak gibi pek çok diziyle yıllardır hayatımızda ve doğal ışığıyla daha çok uzun yıllar hayatımızda olmaya devam edeceğinden hiç şüphemiz yok. Duyarlı ve kendine güvenen; zaaflarından arınmış, onaylanma ihtiyacı duymayan, yalnızca kendine ve hayallerine odaklanmayı başarmış, berrak bir kalp. Hayalleri, bugünü ve hayatı algılayış biçimiyle ilham veren Yağmur Tanrısevsin ile bir araya geliyor ve sohbetimize başlıyoruz.
RÖPORTAJ: SİMAY ENGÜR
FOTOĞRAF: ALİ KALYONCU
STYLING: ALİ ARISOY
SAÇ: DOĞUKAN PUNAR
MAKYAJ: GAMZE TEKİN ALP
AKSESUARLAR İÇİN; THE NINON’A TEŞEKKÜR EDERİZ.
Hayatınızın nasıl bir dönemine denk geldik, şu sıralar neler yapıyorsunuz?
Keyifli, bol çalışmalı ve yeniliklerle dolu bir dönemdeyim.
Projeleri değerlendiriyorum. Kendimle ve kendi işlerimle ilgileniyorum.
En son rol aldığınız Kalp Yarası dizisi, final yapalı az bir süre oldu. Canlandırdığınız Ayşe karakterini, çekimlerin yapıldığı Antakya’yı ve genel olarak bu süreci geriye baktığınızda nasıl hatırlayacaksınız sizce?
Ayşe, benim çok sevdiğim bir karakterdi. Hem Antakya’nın hem de Ayşe karakterinin hayatımda güzel bir yeri oldu. Her zaman hatırlayacağım bir karakter!
Bir oyuncu olarak geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz ve arzularınızın peşinde; hayalini kurduğunuz yolda ilerlerken size güç veren en büyük motivasyonunuz nedir?
Heyecanlandığım bir karakter ve proje ile karşılaştığımda motivasyonum çok yükseliyor. O zaman başka bir motivasyon aracına ihtiyaç duymuyorum aslında.
Birbirimize benzememek için efor harcamamız gereken bir dönemdeyiz. Hem görünüşümüz hem de fikirlerimiz, bir sosyal medya balonunun içinde yaşadığımızdan ‘aynı’laşmaya başlıyor bir süre sonra… Siz, ara sıra da olsa bu akıntının dışında olmak ve kendinizi dinlemek, fikirlerinizi inşa etmek için neler yaparsınız?
Bunun için özel bir şey yapmıyorum. Seramik atölyemde vakit geçirmek, orada üretmek ve tasarım yapmak beni çok yeniliyor.Özel ilgi alanlarım ve hobilerim beni tatmin ettiği için özel bir çaba göstermeme gerek kalmıyor bu söyledikleriniz için.
Genellikle nasıl bir ruh hali içinde olursunuz? Neşeli ve mutlu olma hali, öyle olmaya çalıştığınız mı; yoksa hali hazırda zaten öyle hissettiğiniz, bozulmaması için çaba harcadığınız duygular mı?
Neşeli ve mutlu olmak, özellikle çaba sarf ettiğim bir hal değil benim için. Çevreden olumsuz ya da bana anlamsız gelen bir etki olmadığı zaman zaten mutlu ve huzurluyumdur. Öyle hissetmediğim dönemlerde ya da anlarda da mutlaka yapacak bir şeyler bulurum kendime… Çevremde de değer verdiğim insanlar olduğu için; onlar da hiçbir zaman izin vermezler iyi hissetmediğim bir halde kalmama.
Hangi koşullarda olursanız olun, ödün vermeyeceğiniz; eksildiğini hissettiğinizde huzursuz olduğunuz, korumaya çalıştığınız ve Yağmur’u Yağmur yapan değerleriniz var mı?
Adaletsizlik ve haksızlık benim hiç tahammül edemediğim bir şey. Bana ya da başkalarına fark etmez. O zaman içimden bir güç çıkıyor; ortalığı kasıp kavurabileceğim. Beni iyi tanıyan herkes, en değer verdiğim şeyin bu olduğunu bilir.
Yetişkin olduğumuzda ‘çocuk gibi bakabilmek’ bir meziyet seviyesine ulaşıyor… Yanılıyor muyum? Hala bir çocuk saflığında peşinden gittiğiniz, gerçekleşmesini umduğunuz bir şeyler var mı?
Çoook… Çocuk saflığını ve neşesini hayatımda hep tutmaya, var etmeye çalışıyorum. Seramik, tasarım ve renkler de bunu hep canlı tutmama yardımcı oluyor benim hayatımda.
Peki, çocukluğunuzda, kendinize ait hayal dünyanızda neler oluyordu? Hayalperest bir çocuk muydunuz? Bu sırada gerçekler nasıldı, nasıl bir ortamda büyüdünüz?
Çok fazla hayal kuran bir çocuktum ben. Şimdi de öyle. Hala çok fazla hayal kuruyorum. Ama kendim için hayalperest de diyemem aslında; çünkü hayal ettiğim şeyler genellikle hayatımda olur. Çocukluğuma gelince, hayallerimin engellenmediği bir çocukluk geçirdiğimi söyleyebilirim.
“Neşeli ve mutlu olmak, özel bir çaba sarf ettiğim bir hal değil benim için. Çevreden olumsuz ya da bana anlamsız gelen bir etki olmadığı zaman zaten mutlu ve huzurluyumdur.”
Hangi tür davranışlar ya da hangi karakter özellikleri, o kişiden koşarak uzaklaşmanıza sebep olur?
Kendini çok özel ve değerli görüp, başka insanları sahip olduklarından ya da olamadıklarından dolayı küçümseyenlerden koşarak uzaklaşabilirim.
‘İşte yaşamak bu!’ dediğiniz anlarda genellikle nerede ve ne yapıyor olursunuz?
Sadece şu yer; ya da sadece bu an gibi bir şey söyleyemem. ‘İşte yaşamak bu!’ dediğim anlar ve yerler çok fazla… Ama en çok atölyemin bahçesinde vakit geçirirken; ya da çok sevdiğim bir karakterin sahnesi, istediğim gibi çekildiğinde diyorum sanırım.
Hangi konuda sonsuza kadar ‘tembellik hakkınız’ olmasını isterdiniz?
Alışveriş ya da temizlik yapmak konusunda olabilirdi.
Herkesin aşkı yaşama ve tanımlama şekli birbirinden farklı. Sizin ‘aşk’ tanımınızda mutlaka olması gereken ve asla olmaması gereken şey ne?
Paylaşım, paylaşabilmek… Olmazsa olmaz benim için. Bunun aşkı ve heyecanı devam ettirdiğini düşünüyorum. Bencillik ve haksızlık ise olmaması gerekenler.
Spor, diyet, sağlıklı beslenme… Bunlar sizin için ne ifade ediyor?
Hepimizin hayatında, her zaman olması gereken şeyler diye düşünüyorum. Benim de ara sıra sistemim bozulsa da elimden geldiğince düzenimi korumaya çalışıyorum.
Şu anki stilinizi nasıl anlatırsınız? İmza parçanız, aksesuarınız var mıdır?
Sade ve rahat giyinmeyi seven biriyim. Özel bir program olduğunda ise imza parçalarım olabiliyor.
‘Onsuz asla’ dediğiniz bir güzellik rutininiz var mı? Cildiniz için neler yapıyorsunuz?
Cilt temizliği, olmazsa olmaz benim için. Onun dışında kullandığım destekleyici ürünler de elbette ki rutinimde var.
Yaz hayallerinizde neler var?
Deniz, doğa ve keyifli vakit geçirmek…
Son olarak, şu sıralar sizi en çok ne heyecanlandırıyor? Yeni projeler var mı?
Bu dönem, yeni projeler okuyorum sürekli ve aralarında beni heyecanlandıranlar da var! Hep birlikte göreceğiz netleştiğinde…
“Çocuk saflığını ve neşesini hayatımda hep tutmaya, var etmeye çalışıyorum. Seramik, tasarım ve renkler de bunu hep canlı tutmama yardımcı oluyor benim hayatımda.”
KISA KISA
- Sadece güzel duyguların yaşanacağı bir ülke kuran ilk insan olmak isterdim.
- Siyah Kuğu-Nina Sayers karakterini ben canlandırmak isterdim.
- Dokunduğum her canlıyı iyileştirebileceğim bir süper gücüm olsun isterdim.
- Özgür hissetmek beni ben yapar.
