
“Don’t Look Up” sevenlere aynı tatlarda 5 film
Hazırlayan Filiz Şeref Kulu
Don’t Look Up’ın keskin ve sert hicvine doyamadıysanız, işte size benzer tatta izlemeye değer beş film daha.
Adam McKay, son büyük bütçeli siyasi hicvi Don’t Look Up ile prestij filmleri serisine devam ediyor. Leonardo DiCaprio, Jennifer Lawrence, Meryl Streep, Cate Blanchett, Timothee Chalamet, Jonah Hill, Ariana Grande, Rob Morgan, Tyler Perry, Ron Perlman, Mark Rylance ve Kid Cudi gibi usta oyuncuların performanslarıyla film iyice devleşiyor. Son günlerde Twitter’dan arkadaş ortamlarına her yerde bahsi geçen film, Michigan Eyalet Üniversitesi’ndeki iki astronoma, kadrolu profesör Randall Mindy ve yüksek lisans öğrencisi Kate Dibiasky’ye odaklanıyor. Dünyayı yaklaşan kıyamet konusunda uyarmak için ülkeyi dolaşan ikiliyi ne yazık ki kimse ciddiye almıyor. Eğer siz de Don’t Look Up’ı beğenen taraftaysanız, büyük ihtimalle bu beş filmi de seveceksiniz.
VICE
Vice, ABD’de 2001-2009 yılları arasında başkan yardımcısı olarak görev yapan Dick Cheney’in hayat hikayesini konu ediyor. 1941 doğumlu Cheney, Amerikan tarihinin en güçlü başkan yardımcılarından biriydi. Son filminde olduğu gibi, McKay bu filmde de inançlarını dile getirmekten korkmuyor, yüksek sesle agresif tavrını sürdürüyor. Amy Adams, Sam Rockwell, Steve Carell, Tyler Perry ve Jesse Plemons gibi isimlerin yer aldığı filmin en güçlü yanını, Christian Bale’in kariyerindeki en iyi işlerden biri olan Cheney rolündeki dönüştürücü performansı oluşturuyor.
NETWORK
Senaristi Paddy Chayefsky, yönetmeni Sidney Lumet olan 1976 yapımı filmde, kurgusal bir ulusal TV kanalı olan UBS ve bu kanalın düşük reytingleri ile mücadelesi konu alınırken televizyon sektörüne eleştirel bir yaklaşımda bulunuluyor. Don’t Look Up’a çok benzeyen Network, sunduğu sorunlar hakkında alaycı bir tutum izliyor ve kurumsal dünyadaki yüksek güçlerin gerçekten sadece para kazanmayı ve insan hayatından ziyade dikkat çekmeyi umursadığını gösteriyor. Finch, ikonik performansıyla Akademi tarihine adını yazdırdı. DiCaprio’nun Don’t Look Up’taki destansı rant sahnesini izledikten sonra, ekibin Finch’in Howard Beale’inden ilham aldığı açık.
SEEKING A FRIEND FOR THE END OF THE WORLD
Dünyanın sonu üzerine komedi filmi yapmak modası hep vardı: This is the End, The World’s End ve Zombieland sadece birkaç örnek. Lorene Scafaria’nın Seeking a Friend for the End of The World filmi ise kahkahalara korku unsurunu da ekliyor. Çarptığında dünyayı yok edeceği kesin olan Matilda adlı asteroit, gezegene git gide yaklaşır. Bütün çareler tükenmiştir ve bilim adamlarının dahi ellerinde hiçbir çözüm yoktur. Haberi alan Dodge (Steve Carell), karısı Linda tarafından terk edilmiştir. Duygusal bir uyuşukluk hisseden Dodge ve komşusu Penny (Keira Knightley), Dodge’un lisedeki sevgilisini bulmak ve Penny’nin de ailesini tekrar görme şansı yakalaması için bir yolculuğa çıkarlar. Film, tatlı romansların yanı sıra şehvetten de payını alıyor.
DR. STRANGELOVE
Don’t Look Up gibi 1963 yapımı Dr. Strangelove (filmin tam adı: Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb) da, Stanley Kubrick’in siyah-beyaz hicviyle o günlerin önemli meselelerini analiz ediyor. Soğuk Savaş sırasında geçen film, öngörülemeyen ve başıboş bir Amerikan generalinin (George C. Scott) Rusların ‘Amerikan halkının vücut sıvılarını kirlettiği’ gerekçesiyle SSCB’ye sürpriz bir nükleer saldırı yapmaya karar vermesini konu alıyor. Savaş yanlısı general Turgidson bu durumun komünizmle hesaplaşmak için güzel bir fırsat olduğu nu düşünür fakat Rus büyükelçisi Amerikan makamlarına Rus savunma teknolojisinin geldiği son noktanın ürünü olan ‘Doomsday Device’dan bahsettiğinde ve Başkan’ın danışmanlarından eski Nazi bilim insanı Dr. Strangelove buluşun varlığını onayladığında, durum tehlikeli bir hal alır. Doomsday Device, SSCB’ye yapılacak herhangi bir nükleer saldırıda dünyadaki tüm canlıların yok olmasını sağlayacak bir karşı tehdit silahıdır.
WAG THE DOG
Wag The Dog; Dustin Hoffman ve Robert De Niro gibi büyük yıldızları, hükümetin halkı nasıl parmağında döndürebileceğini gösteren bir hikaye anlatmak için kullanarak, hala favoriler arasında yer almaya devam ediyor. Filmde, bir seks skandalına bulaşan başkanın yeniden seçilme şansı dibe vurur ve Conrad Brean (De Niro), medyanın dikkatini skandaldan uzaklaştırmak için göreve getirilir. Sadece başkanın bitirebileceği sahte bir savaş yaratmak için birlikte çalışmaya başlarlar. 1997 yapımı WAG the Dog, politik hiciv filmlerinin çoğuna ilham vermeye devam ediyor.