
Fransız Tasarımcı Thierry Mugler Hayatını Kaybetti
1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında Avrupa podyumlarına hakim olan, çılgın ve tanımları aşan tasarımlarıyla dikkat çeken Fransız tasarımcısı Thierry Mugler, 23 Ocak’ta 73 yaşında hayatını kaybetti.
Ölümü, markasının resmi Instagram hesabından siyah bir kare ile birlikte duyuruldu. Paylaşımda, “Bay Manfred Thierry Mugler’ın 23 Ocak 2022 Pazar günü vefat ettiğini duyurmaktan son derece üzgünüz. Ruhu şad olsun.” denildi.
1980’lerin güçlü giyimini tanımlamaya yardımcı olan ve ünlülerin model olarak podyumda yürüme fenomenini başlatan Mugler, tasarımlarında dev omuzları, ince belleri olan silütleri, deri ve kıvrımları severdi.
Kariyeri boyunca Diana Ross, Tippi Hedren ve Demi Moore gibi isimlerle çalıştı ve daha yakın zamanda tasarımcı Beyoncé, Cardi B ve Kim Kardashian West için kıyafetler yarattı. Kardashian’a 2019 MET Gala için hazırladığı ıslak görünümlü kıyafet oldukça ses getirdi.
RADİKAL FİZİKSEL DEĞİŞİM
Mugler 2002’de modadan emekliliğinin ilan etti ve koku ile kostüm tasarımına odaklanacağını duyurdu. Doğum adı olan Manfred’e geri dönerek plastik cerrahi ve vücut geliştirmeye yoluyla radikal bir fiziksel dönüşüme başladı.
Fransa, Strasbourg’da doğdu, moda kariyerine Londra’da başladı ve burada ’60’ların moda butiklerinin görünümüne katkıda bulundu. Cristóbal Balenciaga ve Christian Dior’u “moda ustaları” olarak tanımlayarak, akıcı, vücut bilincine sahip estetiğini etkilediğini belirttiği Paris’e geldi.
Thierry Mugler, aynı zamanda Paris’teki Musée des Arts Décoratifs’te devam eden bir serginin konusu. “Thierry Mugler: Couturissime”, Fransız başkentinde tasarımcıya adanan ilk büyük sergi. 2019 yılında Montreal Güzel Sanatlar Müzesi’nde görücüye çıkan sergi, Rotterdam ve Münih’te de duraklar yaptı.
Serginin küratörü Thierry-Maxime Loriot, Mugler’ın ölümünü öğrendiğinde yıkıldığını söyledi.
“Gerçek bir avangard sanatçı, çalışmaları popüler olmak için trendleri takip etmek zorunda olmadığınızı kanıtladı: gerçekte olduğunuz kişi olmanız gerekiyordu. Zamansız, hümanizm ve mizahla dolu bir moda yarattı, işi birçok nesli etkileyen bireysellikleri kutlamakla ilgiliydi. Moda endüstrisinin tabularını ve kodlarını yıktı, çığır açan icatlarla haute couture’da devrim yarattı ve içgüdülerini takip ederek ve metamorfozlarıyla kadın ve erkekleri güçlendirerek, farkında olmadan her sezon moda tarihi yazdı. Eşsiz mirasını temsil eden büyük bir retrospektifle kutlanan tüm görkemiyle, kayan bir yıldız gibi aramızdan ayrıldı” dedi.