
Mevsim tanımaz tarz
Salih Devrim
Yaşam sahnesinde modanın önemli bir role sahip olmasına her geçen gün daha çok şahit oluyoruz. Hayatla iç içe olan moda dünyası, son zamanlarda kalıplaşmış normları da ortadan kaldırarak ihtiyaçlarımıza ayak uydurma konusunda hızlı bir atağa geçiyor. Özellikle de tabiatın kabuk değiştirmesi, iklim krizi ve küresel ısınma gibi önemli konular moda endüstrisini de etkisi altına alıyor. Doğanın yeni bir düzene geçmesi ve tüketicilerin modaya olan bakışının değişmesi, haliyle mevsimsiz moda anlayışını da ortaya çıkarıyor. İlkbahar koleksiyonlarında, görmeye alışkın olmadığımız tasarımları mercek altına alarak mevsimsiz modanın detaylarına uzanıyoruz.
Kalıplara sığmayanlar
Zamana meydan okuyan tasarımlar yeni sezonda farklı formlarla karşımıza çıkıyor. Geçmiş sezonları incelediğimizde ilkbahar koleksiyonlarında görmeye alışkın olmadığımız tasarımlar bu sezon karşımıza çıkarak mevsimsiz moda kavramını destekler nitelikte rol oynuyor. Saint Laurent’in deri ve kalın dokulu eldiveninden Rokh’ın pastel renkli uzun eldivenine kadar sonbahar ve kış aylarında tercih ettiğimiz birçok stil parçası bu sezonda da karşımıza çıkarak markaların yeni koleksiyonlarını taçlandırıyor. Sadece eldivenler ile değil kalın dokulu çoraplarla da sonbahar-kış havasını üzerinde taşıyan tasarımlar Paul and Joe, Simone Rocha ve Miu Miu gibi markaların radarına takılıyor. Aslında sadece ürün çeşitliliğiyle değil, dokularla da mevsimsiz modayı destekleyen parçalar var. Simone Rocha’nın kalın dokulu ve bağcıklı diz üstü çizmesi ilkbahar sezonuna imzasını atarken Richard Quinn imzalı diz üstü çizme de stilimize farklı bir soluk katmaya aday oluyor. Artık beğendiğimiz bir tasarımın hangi mevsime uygun olup olmadığına karar vermek yerine stilimiz ile nasıl uyum yaratacağına odaklanıyoruz. Öyleyse, “Yaşasın mevsimsiz moda!’’