
Moda dünyasına yeni kazanım: Feed – bag
Gün geçmiyor ki, hayat bizi kendi akışı içine çekmesin… Misal, bazen kendimiz için, bazen başkaları için, bazen dünya için, bazen hayatın kendisi için endişeleniyor, hatta endişelenmekle kalmıyor, içinde yaşadığımız, parçası olduğumuz dünyamızı korumanın çözüm yollarını kendimizce bulmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda nice önemli bilimsel ve sosyal çalışmalar gerçekleştiriliyor ki, bu çok sevindirici.
Akılda kalan mutsuz 2021!
Hatırlayalım! Ne kadar üzücü bir 2021 yılı geçirdik bu noktada. 2021 yılının yaz aylarında dünyada ve ülkemizde meydana gelen korkunç orman yangınları, daha pandeminin travmatik etkisini üzerinden atamamış bizlere çok dokundu. Hem nefesimiz, yeşillerimiz yok oldu, hem milyonlarca can içimizden, doğa anadan koptu, hem de binlerce insan harap oldu, bitap düştü. Birçok tarifsiz tahribat meydana geldi ne yazık ki… Bir daha yaşanmamak üzere geldi ve geçti çok şükür diyerek bir nebze de olsa umut dolu olmaya çalışsak da her zaman umudumuzu somut çalışmalarla, güzel yapılandırmalarla vb. ile korumaya, dik tutmaya devam etmeliyiz insanoğlu olarak. Bir daha başımıza gelmez diyerek önlemsiz, unutkan, boş vermiş bir mentaliteyle hayatımıza devam edemeyiz. Çünkü biz bu evrenin sahibi değil sadece parçası olan milyarlarca canlıdan bir tanesiyiz. Günün sonunda bunu kendimize hatırlatmalı ve ona göre adımlar atmalıyız.
Ne demişler birlikten kuvvet doğar!
Yaşanan olumsuzluklar aslında eş zamanlı olarak bize hayatın ne kadar kıymetli olduğunu, yaşamanın ve nefes almanın değerini, dünya gezegeni üzerinde yalnız olmadığımızı, bize eşlik eden başka canların da olduğunu, parçası olduğumuz evrende aslında küçücük ge, tüm yaşamsal kaynaklarımızı korumamız gerektiğini öğretiyor. Bunların en ama en başında da belki sevimli hayvan dostlarımız geliyor. Doğanın en önemli parçalarından olan bu sevimli dostlarımızın hepsi için gerek bireysel, gerek toplumsal, gerek ülkesel gerek dünya çapında yapılabilecek çok şey var aslında. Yeter ki isteyelim ve çaba sarf edelim. Belki kişisel olarak az sayıda hayvan dostumuza fayda sağlayabiliyor olabiliriz. Tek tek hepsine gücümüz yetersiz kalır fazlasıyla. Ne demişler birlikten kuvvet doğar! Bir elin nesi var iki elin sesi var! Tüm sevimli dostlarımız için birlik olup, farkındalık oluşturabilir, kurallar getirilmesine ve uygulanmasına destek olabilir, çevremizin temiz bir hâle dönüşmesi ve onların yaşanabilir bir döngüde var olabilmeleri için tüm gücümüzle çalışarak hayatı güzelleştirebiliriz.
İkonik moda haftası: Fikir kreasyonu!
Şimdi, sevgili güzel insanlar! Aslında bugünkü yazımızın amacı, hayvan dostlarımız için küçük bir farkındalık oluşturmak adına, parlak ve bir o kadar da etkili fikirler bulmak. Öyle uç seviyede buluşlar olmasına gerek yok tabi ki… Sevgili hayvan dostlarımızın yaşam alanı olan sokaklarda, çok daha konforlu olabilmeleri noktasında etkisi büyük olan, onların yaşam alanlarına olumlu dokunuşlarda bulunan, güzel, keyifli icatlar yapmak. İlk olarak ben kendi fikrimi sizlerle paylaşmak istiyorum müsaadenizle. Yazımızın sonunda karşılıklı olarak yapmış olduğumuz muhteşem beyin fırtınamızın güzel yorumlarını bekliyor olacağım, haberiniz olsun. Hazırsak başlayalım!
“FEED – BACK” dönüşümü!
Şimdi, kafamda şöyle bir şey tasarladım. İngilizce’de bir kavram vardır. Biz iletişimciler çok severiz bu kavramı. Çünkü bizim mesleğimiz için çok önemlidir. İsmi “FEED-BACK”, anlamı “GERİBİLDİRİM” olan bu kavram yavaş yavaş İngilizce orijinaliyle Türkçe’ye de yerleşmeye başladı. Çoğu yerde mutlaka kulağınıza çalınmıştır diye düşünüyorum. Tabi ki bu çok sevdiğimiz bir durum değil, her dil olabildiğince kendi olarak, yabancılaşmadan kalmalı bana kalırsa. Ama şu an konumuz bu değil. Bunu da bir ara konuşalım derim. Neyse, şimdi biz asıl konumuza geri dönelim. Ben de bir iletişim uzmanı olarak tıpkı diğer meslektaşlarım gibi çok severim bu kavramı. Çünkü bizim mesleğimizin merkezi insan ve mesajlarımıza cevap almak çok kıymetli. Yine çok sevdiğim mesleğimin derin sularına kendimi kaptırmadan dönüyorum asıl konumuza, sakin olun!
“FEED-BAG”
Çok sevdiğim bu harika kavramdan (“FEED-BACK”), esinlenerek yine İngilizce olacak şekilde, bunun sebebi tüm dünyada anlaşılırlığı kolay ve kuvvetli bir farkındalık yaratmak, yeni bir kavram tasarladım. İsmi “FEED- BAG” anlamı “BESLEME/BESLENME ÇANTASI” şeklinde dönüştürülebilecek olan bu kavram sokakta yaşayan tüm hayvan dostlarımız için fayda sağlayacak bana kalırsa. Tüm kıymetli moda tasarımcılarımıza buradan duyuru yapmak istiyorum bu vesileyle. Bir sonraki moda haftalarında görmek istediğimiz realist ve kreatif bir oluşum olabilir diye düşünüyorum.
Dört mevsim var: Çantalar!
Moda, evrensel ve harika bir alan. Hayal gücü sonsuz, tasarımlar sınırsız. Bir ressamın boş tuvali anlamlı kılması gibi, modacılar da sıradan bir kumaşa nefes oluyorlar diye düşünüyorum ben. Bu kapsamda kendi adıma şunu söyleyebilirim, kafamda tasarladığım bu kavramla vermek istediğim mesaj şu; dışarı ister kendimiz ister başka bir sebeple çıkalım, yanımıza küçük/büyük fark etmeksizin sadece güzel görünmek, stilimizi tamamlamak için bile olsa mutlaka bir çanta alıyoruz. Doğru mu? Evet! Hatta çantalar, artık sadece kadınların kullanmayı tercih ettiği bir aksesuar olmaktan çoktan çıktı. Günümüzde erkekler de çantayı keyifli bir aksesuar olarak severek kullanıyorlar. Ben de diyorum ki, bir çanta da hayvan dostlarımız için alalım. Ama bu çantanın amacı biraz farklı olsun. Bu çantayı hayvan dostlarımızı dört mevsim beslemek için kullanalım ve taşıyalım. Bu çanta onların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak üzere var olsun. İster bir tasarımcının imzasını taşısın, ister kendi dolabımızdan hiç kullanmadığımız bir çanta olarak yerini alsın. Ama mantığı aynı kalsın. Hayvan dostlarımızı beslemek!
Beslenme zamanı
Hatırlar mısınız? Eskiden annelerimiz bizlere ilkokul yıllarımızda beslenme çantaları hazırlarlardı. Mutlaka o ağır sırt çantalarımıza ek bir de boynumuza asmak zorunda kaldığımız hem içi su dolu mataralarımız hem de “bunların hepsi bitecek ve ellerini yıkamadan da asla dokunulmayacak!” tembihleriyle dolu beslenme çantalarımız olurdu. Şahsen benim vardı bir 90’lar çocuğu olarak ve annem aşırı hassastı bu konuda. İşte benim tasarladığım fikirde de mantık tam olarak bu! Ama bu sefer bir çocukla ilgilenir gibi, bir çocuğu okula gönderir gibi sokakta yaşayan hayvan dostlarımız için beslenme çantası oluşturacağız. Ya da besleme çantası. İsmini istediğimiz gibi şekillendirebiliriz. Onların dört mevsim sokakta geçirdikleri hayatlarına bir parça destek olmak, onları da düşünüp önemsemek çok kıymetli bir şey. İçinde yaşadığımız hayatı hepimiz paylaşıyoruz sonuçta ve hiçbirimiz birbirimizden üstün veya önemli değiliz. Hepimizin birbirine ihtiyacı var!
Veeee fikir kreasyonumuz podyumda!
O halde önden bizler hayvan dostlarımız için beslenme çantaları hazırlamaya başlayalım, ardından da moda dünyasının değerli isimleriyle birlikte el ele vererek ve bu yolda evrensel adımlar atarak amacımızı taçlandıralım. Dolabımızdaki bir ürün binlerce cana can olsun. Önümüzdeki kreasyonlarda, moda haftalarında görmek istediğimiz kreatif hareketler bunlar. Ben Melda Özen. Sizlerle hayvan dostlarımızı ilgilendiren bir konuyu, kreatif dokunuşlarla ele alarak konuşmak ve küçük bir beyin fırtınasına imza atmak istedim. Fikirler dünyanın en kıymetli oluşumlarıdır. Eminim sizler, benim fikrimi kıskandıracak şahane fikir kreasyonlarına imza attınız şu anda. O halde fikirlerimizle oluşturduğumuz kreasyonumuzun moda haftasına an itibariyle “start” verilmiştir. Kıymetli fikirlerinizi bekliyorum sevgili dostlar. Yazın bana… ([email protected])
Sevgiler…