
Seraphy Aromatherapy’den Sevgililer Günü’ne özel seçenekler
Muhteşem cilt deneyimi
Lavander & Amethyst, Aronia & Orange ve Vanilya & Hibiscus olmak üzere üç farklı içerikte sunulan, % 100 Pure, Hand&Body Scrub serisi, ciltte bıraktığı kadife his, bebeksi koku ve muhteşem nem etkisiyle özel günler için ideal bir bakım sunuyor. Serideki Seraphy Aromateraphy Aronia & Orange Hand &Body Scrub, süper meyve diye adlandırılan ve antioksidan bakımından çok zengin aronia bitkisiyle formüle edilmiş. Duş rutininizin vazgeçilmezi olacak olan scrub, cildi derinlemesine temizlerken; kuruluk, çatlak, çilek bacak gibi sorunları da ortadan kaldırıyor. İçeriğindeki ceviz kabuğu tozunun yumuşak ama etkili formülü sayesinde, cilde sağlıklı canlı bir parlaklık kazandırıyor . Aynı zamanda cildin nemi tutmasına ve kurumaması için yardımcı popüler bileşenler içeriyor.
Eriyen dokusu cildi nazikçe eksfoliye ediyor; geriye nemli ve pürüzsüz bir cilt bırakıyor. Ciltte kese yapılmış etkisi yaratan ve bu sayede cildi ölü hücrelerden arındıran scrub, muhteşem portakal kokusuyla da üst düzey bir koku notası sunarak mutluluk veriyor. Seraphy Aromateraphy Aronia & Orange Hand &Body Scrub, tüm bu özellikleriyle Sevgililer Günü için harika bir seçenek oluşturuyor.
Cildi dıştan içe besleyen ve parlatan pürüzsüz bir kuru yağ
Seraphy Aromateraphy markasının benzersiz içeriklerinden biri olan % 100 Pure Natural Shine Çok Amaçlı Kuru Yağ, egzotik ve karşı konulmaz bir kokuya, aynı zamanda ışıltılı pürüzsüz bir dokuya sahip. Saç ve vücudu anında nemlendiren Natural Shine, doğal bir ışıltı veriyor. Aromaterapinin en değerli içeriklerinden biri olan ylang ylang ve vanilya absolite uçucu yağlarının eşsiz kokusuyla duyulara hitap eden ürün; omuzlar, bacaklar, kollar, dekolte bölgesi ve saçlarda ışıl ışıl, pürüzsüz bir görünüm yaratıyor. Cilt tarafından kolayca emilen ve yapış yapış yağlı bir his bırakmayan kuru yağ, kıyafetlere bulaşmıyor.
Hiçbir Seraphy Aromateraphy ürünü paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku, sentetik boya ve koruyucu içermez. Doğa dostudur, vegan kullanımına uygundur ve hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.
Geçmişin bilgeliği ile modern teknolojilerin getirilerini adeta kesişim kümesi gibi buluşturan bir mesleğe sahipsiniz. Sizin doğayla daha samimi olmamızı sağlayan bu şifa yolculuğunuz nasıl başladı, sizde neleri dönüştürdü?
Şifa yolculuğum, uzun yıllar farklı bir sektörde çalıştıktan sonra çıktığım yurtdışı seyahatimde aromaterapiyle tanışmam ve hayatımda neyi gerçekten sevdiğimi keşfettikten sonra başladı. Bu da marka hikayemin başlangıcı oldu aslında. Aromaterapi benim için öyle bir tutku oldu ki, hakkında daha da fazla şey öğrenmek için eğitimler almaya başladım. Sonrasında aldığım profesyonel eğitimlerle doğal kozmetik eğitimlerimi birleştirdim. Çokça tutku, emek; çok çalışma, üretme ve insanlara dokunma arzum sonucunda çok istediğim markamın ilk adımlarını atmaya başladım. 2022 yılında da adını hiç düşünmeden, (SERAP ismi hayal demek 🙂 bu arada) hayalini kurduğum Seraphy Aromatherapy markasını kurarak şifa yolculuğuma başlamış oldum. Doğanın şifa gücüyle bir krem tasarlamak ve “Bu formülasyonu ben buldum biliyor musunuz?” cümlesi kurabilmek, ardından ürünün gerçekten şifa olduğunu görmek tarifsiz bir duygu. Küçükken anneme kır çiçeklerinden krem yapardım, o anlar hiç farkında olmadan doğayla olan bağımı güçlendirmiş. Yaşadıkça, doğanın sunduğu şifayı daha da derinlemesine anlamaya başladım. Teknolojinin imkanlarını kullanarak, bu bilgeliği daha fazla insanla paylaşmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum. Doğayla kurduğum bu samimi bağ, hem bana hem de başkalarına şifa olmayı öğretmiş oldu. Yaşamda da bir hikayenin bitişi diğerini başlatıyor. Aradaki bu süreci çok ayrıcalıklı buluyorum. Tıpkı benim hikayemdeki gibi.
Şifa yolculuğum, uzun yıllar farklı bir sektörde çalıştıktan sonra çıktığım yurtdışı seyahatimde aromaterapiyle tanışmam ve hayatımda neyi gerçekten sevdiğimi keşfettikten sonra başladı. Bu da marka hikayemin başlangıcı oldu aslında. Aromaterapi benim için öyle bir tutku oldu ki, hakkında daha da fazla şey öğrenmek için eğitimler almaya başladım. Sonrasında aldığım profesyonel eğitimlerle doğal kozmetik eğitimlerimi birleştirdim. Çokça tutku, emek; çok çalışma, üretme ve insanlara dokunma arzum sonucunda çok istediğim markamın ilk adımlarını atmaya başladım. 2022 yılında da adını hiç düşünmeden, (SERAP ismi hayal demek 🙂 bu arada) hayalini kurduğum Seraphy Aromatherapy markasını kurarak şifa yolculuğuma başlamış oldum. Doğanın şifa gücüyle bir krem tasarlamak ve “Bu formülasyonu ben buldum biliyor musunuz?” cümlesi kurabilmek, ardından ürünün gerçekten şifa olduğunu görmek tarifsiz bir duygu. Küçükken anneme kır çiçeklerinden krem yapardım, o anlar hiç farkında olmadan doğayla olan bağımı güçlendirmiş. Yaşadıkça, doğanın sunduğu şifayı daha da derinlemesine anlamaya başladım. Teknolojinin imkanlarını kullanarak, bu bilgeliği daha fazla insanla paylaşmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum. Doğayla kurduğum bu samimi bağ, hem bana hem de başkalarına şifa olmayı öğretmiş oldu. Yaşamda da bir hikayenin bitişi diğerini başlatıyor. Aradaki bu süreci çok ayrıcalıklı buluyorum. Tıpkı benim hikayemdeki gibi.
Aromaterapiyi ilk öğrendiğimde doğaya duyduğum saygı daha da artmıştı. Bu alternatif tıp yöntemi aslında sadece fiziksel değil aynı zamanda stres, kaygı, anksiyete gibi ruhun yorulduğu durumlarda da destek sağlıyor. Sizin aromaterapinin en maksimal faydayı sağladığını deneyimlediğiniz konular nelerdir?
Maksimum faydasını deneyimlediğim konuların başında uçucu yağların doğal kozmetikle muhteşem buluşması geliyor. Doğal olan, aynı zamanda çok güzel kokan bitkiler, çiçekler; doğru bir formülasyonla kullanıldığında cilde çok iyi gelmenin yanı sıra ruha da şifa veriyor; stresi ve kaygıyı bile şifalandırıyor. Ürünleri deneyimleyenlerden bu geri dönüşleri almak, tamamen bize ait bir formülün bir insana dokunduğunu, şifa verdiğini görmek muazzam bir duygu. İnsan sağlığına ve çevreye öncelik vermek, gerçek bir iyileşme yaratıyor.
Ruh, beden, zihin dengesine destek olan bu yardımcı terapi yönteminde yeni olan okurlarımıza bu yolculuğa hangi aşamadan başlamalarını önerirsiniz?
Aromaterapiye yeni başlayanlar için birkaç temel yağla başlamak iyi bir seçimdir. Lavanta, nane, çay ağacı gibi yağlar, fiziksel ve ruhsal rahatlama sağlar. Bu yağların etkilerini gözlemleyerek, aromaterapinin size nasıl fayda sağladığını keşfedebilirsiniz. Deneyim kazandıkça, kendi karışımlarınızı oluşturabilir ve vücudunuzu dinleyerek ilerleyebilirsiniz.
Cilt bakımı hayatımızın bir parçası, fakat bu rutine doğru ürünleri katmak da etkin yarar görebilmemiz adına en değerli adım. Sizin Seraphy Aromatherapy’den olmazsa olmaz ürününüz nedir?
Olmazsa olmaz ürünümüz aslında hepsi; hepsinin ayrı ayrı hikayesi var. Aralarından en en sevilenleri hangileri derseniz, ilk sırada Golden Oil Cilt Bakım Serumu’muz diyebilirim. İçeriğinde jojoba gibi çok değerli bir yağ var. Dünya da çok yaygın kullanılan bu yağ, aynı zamanda nem kaçışını önleyen, mucizevi bir baz yağ. Kokusu ise bence tam bir aromatik cazibe. Diğer ürünümüz ise, mavi çay bitkisinden elde ettiğimiz Blue Potion Nemlendirici. Su bazlı formülü, kadifemsi dokusu ve nefes kesen kokusuyla cildin tüm ihtiyacını karşılayan özel bir nemlendirici. Bir diğer ürünümüz de memleketim Yalova’nın ilk coğrafi işaretli tarım ürünü, süper meyve diye de adlandırılan aronya meyvesinden elde ettiğimiz, Hand&Body Scrub. Bu ürün, Yalova ve kendi adıma da çok gurur verici. Dediğim gibi, hepsi ayrı ayrı çok kıymetli.
Sizce Aromaterapiyle neler mümkün? Seraphy Aromatherapy’nin geleceğinde nasıl projeler göreceğiz?
Aromaterapi deyince aklıma doğa ve eşsiz şifa gücü geliyor; doğanın bu şifacı gücüyle doğal güzellik ve ruhsal denge mümkün. Seraphy Aromatherapy olarak, gelecekte de doğayla uyumlu, sürdürülebilir ve minimal içerikli yeni ürünler sunmayı hedefliyoruz. Bu ürünler, doğallığı ve etkili bakımı birleştirerek, doğal kozmetik tutkunlarıyla buluşmaya devam edecek. Dediğim gibi aromaterapi, cilt bakımından ruhsal dengeye kadar geniş bir şifa potansiyeline sahip; biz de bu potansiyeli en iyi şekilde kullanmayı ve daha çok insana ulaştırmayı amaçlıyoruz.