Sürdürülebilir Parfümler İçin Bir Rehber
Tüketimin herhangi bir alanında sürdürülebilirliği tanımlamada olduğu gibi, ‘sürdürülebilir parfüm’ü oluşturan şey sürekli olarak gelişmektedir. Bir kokuyu sürdürülebilir kılan şeyin yasal bir tanımı yok ve parfüm üreticileri ve bilinçli alışveriş yapanlar için pek çok faktör dikkate alınır.
Bilinçli lüks parfüm evi Sana Jardin’in kurucusu Amy Christiansen’in dediği gibi, “Çevre üzerindeki etkimizi azaltmak söz konusu olduğunda hepimizin üzerine düşeni yapması gerektiğine hiç şüphe yok”. Güzellik endüstrisi, her yıl tek başına tahminen 120 milyar birim ambalaj üretiyor ve bir de “aşırı tarım, uçucu organik bileşikler ve aşırı atık” sorunları var.
Daha iyi satın alma seçimleri yapabilmek için markalardan giderek daha fazla şeffaflık talep ediyoruz. Christiansen, “Tüketiciler, sosyal değişim için çalışan ve sürdürülebilir girişimlerde bulunan markaları desteklemek için satın alma güçlerini kullanma konusunda tutkulu” diyor. Sonuç olarak, koku endüstrisinde daha bilinçli uygulamalara doğru önemli bir hareket oldu.
Usta parfümcü Aurélien Guichard, “Benim inancım, sürdürülebilirliğin bir kokunun yaratılmasının her adımını yönlendiren bir zihniyettir” diyor. Gucci Guilty’den Narciso Rodriguez’den Narciso’ya kadar sayısız ünlü kokunun arkasındaki burun ve şimdi kendi parfüm evi Matière Première , parfümeride sürdürülebilirliğin sadece bitmiş ürünle ilgili olmadığını vurguluyor.
Burada uzmanlar, konuyu biraz daha az bunaltıcı hale getirmek ve temiz bir vicdanla alışveriş yapmayı biraz daha kolaylaştırmak için sürdürülebilir bir parfümü oluşturan temel faktörleri vurgulamamıza yardımcı oluyor.
İÇİNDEKİLER
Guichard, “Tanım gereği, parfümcüler olarak zanaatımız doğayla derinden bağlantılıdır” diyor. “Bize ilham veren ve malzemelerimizi bize sağlayan şeyleri korumak felsefemizde var.”
“Formüllere girecek malzemeleri dikkatli bir şekilde tedarik etmenin parfümcünün sorumluluğunda olduğunu” hissediyor. Dolayısıyla, Guichard hem organik, zulüm içermeyen ve sürdürülebilir üretim yöntemlerini kullanarak kendi parfüm fabrikalarını yetiştiriyor hem de sosyal ve çevresel davranışları eşit olan ortaklarla iş birliği yapıyor.
Sorumlu bir şekilde üretilen doğal bileşenlere erişmenin yanı sıra, endüstri, yeşil kimya ilkelerine göre üretilen yeni sentetik bileşenlere artan bir erişim sunuyor (bunlara “sürdürülebilir bir şekilde üretilen ve atıklardan geri dönüştürülen bileşenler” dahildir).
Doğal ve sentetik bileşenlerin üstünlüğü parfümeride süregelen bir tartışmadır, ancak Christiansen ayrıca, sürdürülebilir bir şekilde konuşursak, sentetik bileşenlerin kullanımının çevreye daha duyarlı olduğu zamanlar olduğunu da düşünüyor.
“Örneğin, sandal ağacı gibi belirli malzemeleri tedarik etmek çevredeki çevreye zarar verebilir” diye açıklıyor. “Bu nedenle, sentetik bir alternatif, mahsullerin aşırı tarımını önlerken gezegen üzerinde daha az etkiye sahip olacaktır.” Ayrıca, yaratım sürecinde vahşi yaşamın avlanmasını, zarar görmesini veya öldürülmesini önlemek için sentetik hayvan türevli bileşenlerin kullanılması gerektiğine inanıyor. “Musk bunun mükemmel bir örneği; doğal misk, hayvanlardan, özellikle misk geyiği veya misk kedisinden kaynaklanır ve neyse ki artık parfümeride yasaklanmıştır.”
Bir kokunun bileşimi söz konusu olduğunda, Guichard çok kısa bir içerik listesiyle çalışır ve her birini dikkate alır. “Bu minimalist yaklaşım, benim için sürdürülebilirliğin bir parçası olan bir tür ayıklığı da gösteriyor” diyor. “En yüksek niteliksel sonuç için daha az kaynak kullanın.”
ÜRETME
Bu kavram üretim için de geçerlidir. Christiansen, “Markalar ürettikleri ürünlerin miktarına dikkat etmelidir” diyor. “Daha küçük üretim çalışmaları çevre üzerindeki etkiyi azaltabilir.”
Malzemelerin hasadı, formülün oluşturulması ve nihai ürünün imalatı eşit derecede önemlidir. Bu, dünyanın en eski ve en saygın parfüm evlerinden biri olan Guerlain’in çok ciddiye aldığı bir şey.
Markanın temel çalışma sütunları arasında şunlar yer alır: biyolojik çeşitlilik (sahalardaki hammaddelerin ve ekosistemlerin korunması); eko-tasarım (sevkıyatlar ve seyahatten kaynaklanan CO2 emisyonlarının kontrolü dahil olmak üzere, ürün ve faaliyetlerin çevresel etkisini sınırlandırırken üretim); sürdürülebilir tedarik (ortaklar, tedarikçiler ve hizmet sağlayıcılarla sürdürülebilir işbirlikleri üzerinde anlaşmaya varmak); ve sosyal sorumluluk (marka ile uyumlu hayır kurumlarını desteklerken çeşitliliği teşvik etmek ve çalışanların ve yerel toplulukların çalışma koşullarını ve yaşamlarını iyileştirmek).
SOSYAL ETKİ
Gerçekten de, sosyal sorumluluk, sürdürülebilir parfümeride – bileşenlerin ve tüm üretim unsurlarının yetiştirilmesinde ve kullanılmasında – işler. Ama tek başına vurgulamaya değer.
Guerlain’de olduğu gibi Sana Jardin de insani değerleri tedarik zincirine dahil etmenin hayati derecede önemli olduğunu düşünüyor. Christiansen, “Sürdürülebilir parfümü sosyal etki ve kadınların güçlendirilmesi için bir araç olarak kullanmak istiyoruz” diyor. Örneğin, markanın modeli, çiçek hasatçılarına ücretlerini hayır işleri yoluyla değil ticaret yoluyla artırmak için ihtiyaç duydukları beceri ve malzemeleri sağlıyor. “Bu alternatif iş modeli, ‘çiçek geri dönüşümüne’ dayanıyor ve lüks iş dünyasının sosyal değişimi yönlendirmek için kullanılabileceğini gösteriyor.”
AMBALAJLAMA
Son olarak, bir parfümün ambalajı da gezegen üzerindeki etkisi açısından hayati önem taşır. Sürdürülebilir olmak için, bir koku için kullanılan tüm marka malzemeleri mümkün olduğunca çevre dostu ve tamamen geri dönüştürülebilir olmalıdır. Guichard’ın dediği gibi: “Kokunun kendisinin en yüksek kalitesini korumaya devam edecek en ölçülü, sorumlu paketleme”.
Düşünün: yeniden kullanılabilir (genellikle yeniden doldurulabilir bir kapasitede), geri dönüştürülebilir veya biyolojik olarak parçalanabilir, devredilemez varlıklardır.
Buna ek olarak, Christiansen şunları söylüyor: “Markalar, sürekli değişen manzarayı yansıtmak için uyum sağlama ve gelişme ihtiyacını da anlamalıdır.” Sana Jardin’de, tek kullanımlık kağıt kahve fincanlarını dış ambalaj için kağıt elyafa dönüştürmek ve geri dönüştürülmüş tekstil atıklarından yapılmış biyoplastik kapaklar gibi her ayrıntı için daha çevre dostu alternatifler arıyor.
