
Tozluyaka’nın Arap’ı Can Bartu Arslan ALL dergisine konuştu: Oyunculuğa şans eseri başladım
Nasıl başladı oyunculuk serüvenin? İyi bir başarı yakalayan Tozluyaka ile kendini ve yeteneğini kanıtlıyor olabilme imkanı sana şu anda neler hissettiriyor?
İlkokul yıllarında okuluma ziyarete gelen çocuk ajansının daveti ile şans eseri bu serüvene atıldım. Bu serüven çok uzun bir yol; henüz “kanıtladım” demek pek doğru gelmiyor. Tozluyaka dünyasının bir parçası olmak ise gurur verici.
Geniş bir kitleye ulaştınız. Her birinizin tek tek oldukça fazla seveni var. Bu duygu sana neler hissettiriyor? Onlardan aldığın yorumları dikkate alıyor musun?
İnsanlar, ailelerinden biriymişiz gibi davrandığı zaman bu beni heyecanlandırıyor. Söylediklerini dikkate aldığım olduğu kadar, bazen bazı şeyleri görmemek ve duymamak da gerekebiliyor.
Canlandırdığınız karakterlerin samimi olması izleyicinin hoşuna gidiyor. Lise yıllarını düşündüğünde “Benzer olayı ben de yaşamıştım” dediğin oluyor mu?
Zeyno, Ali, Arap ve Vefa’nın dostluklarına yakın bir arkadaş grubum var “CBCEB”. Bizimkilerin dostluğu Tozluyaka’nın dostluğuna benzer bir noktada diyebilirim.
Lise yıllarından bahsetmişken, biraz da nasıl bir çocukluk yaşadığına değinmek isteriz.
Çocuk oyuncu olduğum için hafta içi zamanımın çoğu okulda, hafta sonu ise setlerde geçiyordu. Oldukça yoğun bir tempo içinde büyüdüm. Boşluklarımda ise ailemle veya arkadaşlarımla vakit geçiriyordum.
Diziyi dışarıdan izleyen biri olsaydın, canlandırdığın karaktere ne gibi önerilerde bulunmak isterdin?
“Saça limon sürmek 2000’lerin sonunda kaldı” derdim.
Peki canlandırdığın rol dışında başka bir karakteri canlandıracak olsan, kimi tercih ederdin?
Vefa.
Birçok yeni nesil isimle karşılaşıyoruz. Bir zaman sonra çoğunun adını unutuyoruz. Bu konuda kendine güvenin var mı, farkını oluşturan değerleri nasıl tanımlarsın?
Klişe olacak ama kesinlikle çok çalışmak. Yüzeysel olanı yaratmaktan daha çok derinlerini keşfedip karaktere ruh üflemek. Yoğunlaşmak.
Aslında yaptığınız iş tam olarak ekip işi. Bir parçası eksik olsa işin büyüsü kaçar. Uyumunuzu bize nasıl tarif edersin, sette bu uyumu yakalarken zorlandığın oluyor mu?
Kendi hayatlarımızın içinde de güzel arkadaşlıklar kurabilmemiz uyumu diri tutan etkenlerden biri. Bu nedenle zorlandığımızı düşünmüyorum.
Set dışında kalan vakitlerini nasıl değerlendiriyorsun Sakin mi hareketli mi geçiyor günlerin?
Arkadaşlarımla program yapmadıysam evde vakit geçirmeyi daha çok seviyorum. Ne hareketli ne sakin, dengede diyebilirim.
Tozluyaka’nın Zeyno’su Serra Pirinç ALL dergisine konuştu: Oyunculuk kariyerim Instagram’da keşfedilmemle başladı
‘Tozluyaka’nın Çağrı’sı Ahmet Haktan Zavlak: Zapt edilemez derecede yaramaz bir çocukluğum oldu
Tozluyaka’nın Cemre’si Ecem Çalhan ALL dergisine konuştu: Sevilmek kadar güzel bir duygu yok
Tozluyaka’nın Ali’si Kaan Miraç Sezen ALL dergisine konuştu
‘Tozluyaka’nın Hazal’ı Çağla Şimşek çocukluk yıllarını anlattı: Ben setlerde büyüdüm
‘Tozluyaka’ ile parlayan Özgür Daniel Foster’dan samimi açıklama: Her yaz beach club’larda çalıştım
Tozluyaka’nın Berk’i Ulvi Kahyaoğlu ile samimi röportaj: Kendimize bir şey katmadığımız sürece yolculuğa devam edemeyiz
‘Tozluyaka’nın Vefa’sı Durukan Çelikkaya’dan itiraf: Bartu’yu bazen kıskanıyorum